‘’Kainat bir kitaptır ve insan onun baş yazarıdır’’ diyen Nur Artıran’ın sözleri  ‘’YENİ BİR BEN DOĞUYOR’’ kongresinin gündemine  yerleşti.

Sn.Türkan Aydoğmuş’un gerçekleştirdiği yurt içi ve yurt dışından katılan yabancı uzman ve araştırmacıların değerli sunumlarıyla  gerçekleşen kongre  ‘’KOŞULSUZ SEVGİ’’yi bizlere yaşattı.
“Yeni Bir Ben Doğuyor” kongre kapsamında;
Koşulsuz sevgiyi, bir başka deyişle yargılamaya yer vermeden, karşılık beklemeden gösterilen sevgiyi fiziksel hayata geçirme ve bunun toplum yaşamındaki önemi konusunda farkındalık yaratırken bilimsel açıdan da araştırma konusu olmuş bazı yol ve yöntemleri, sadece bilim insanları ve araştırmacıların değil, bütün insanlığın anlayabileceği bir anlatım ile paylaşıldı.
Kongrede değerli  uzmanların paylaştığı bilgileri hayatın önemli  şifreleri  olarak kullanmanın gerekliliği ve sahip olduğumuz pozitif potansiyelin hayata geçirilmesi konusu önemle  vurgulandı.
İnsanın iç dünyasının ele alındığı oturumlarda yer alan Fizik Mühendisi Robert Boustany, Chiropractors Dr.Joseph ve Dr.Carolyn Clauss  değerli açıklama,paylaşım  ve uygulamalarla zirvenin odak noktasını oluşturdular.
Katılımcıların ilgisini çeken bu uzmanların özellikle ağrıların giderilmesinde kullandıkları pratik ve bilimsel uygulamalar kayda değer bir deneyim oluşturdu.
Chiropractors Dr.Joseph ve Dr.Carolyn Clauss’un omurga sistemi üzerinde canlı uygulamaları ile eşzamanlı bir iyileşmeye tanık olduk.İnsana verilen değer ve önemi bu kongrede daha detaylı deneyimleme şansına sahip  olduk.
Özellikle Sn Türkan Aydoğmuş’un ‘’Benim sizi sevdiğim kadar lütfen siz de kendinizi sevin’’ sözleri bizleri oldukça duygulandırdı.
Bu söylemler yürek ister.
Çünkü söylem kadar ‘’OL’’mak gerekir.
İşte bu yüzdendir ki Houston’da yaşayan Türk mühendis Türkan Aydoğmuş, sevgi dolu yüreğiyle Amerika’dan gelerek, bu organizasyonu değerli ekibiyle Türkiye’de ‘’OL’’u gerçekleştirerek projeyi hayata geçirdi.
Kendisini ve ekibini bu bağlamda yürekten kutluyorum.
Şefkat ve bilgeliği iki kanadı olan kuşa benzeten Alejandro Chaoul
‘’KUŞ GİBİ UÇUN’’ diyerek insanın olumsuz duygularını olumluya çevirerek bu uçuşu gerçekleştirebileceğini belirtti.
Sonuç mesaj;
Bütüne bakmak ve bütün olmak koşulsuz sevginin beklide geçiş kapısı.
Bu geçiş kapısı bizleri sevgiyle vermeye ve paylaşmaya davet ediyor.
Hayatın ‘’ROBOTİK ARZULARI’’  yanında ruhun  arzusunu da anımsamak gerekir.
İşte bu anımsa insanoğluna sonsuz huzur getirir.
21.yüzyılın bencilleştirdiği arzularla donanan insanlık,kendi özüne dönüş için hayatını objektif olarak gözlemleyebilmeli.
Ya bencil arzuları besleyecek ya da ruhun saf, pozitif arzularına da  kulak verecek.
Bütünsel bakabilmek için bu arzuların dengelenmesi gerekir.
Aksi takdirde yaşamın kurbanları olup, kendimizi kırbaçlayıp dururuz.
Bu kırbaçlamalar sonuçta ‘’ÖFKE KARAKTER’’ini oluşturmamıza neden olur.
Bu karakter ise farkında olmadan bizi ciddi kayıplara götürebilir.
Bu kayıplarla yaşanmamış hayatların aktörü olmamalıyız.
Hayat bir yolculuk olduğuna göre önümüze çıkan her kişi, koşul ve durumları aslında koşulsuz sevgi kapısından geçebilme deneyimini bizlere yaşatan fırsatlar olarak görebilmek gerekir.
Bu deneyimlerde ‘’YÜREK-AKIL DENGESİ’’ çok iyi kurulmalı.
Unutulmamalı ki akıl hissetmez, gönül hisseder.
Önce kendimizi hissetmeliyiz, kendimizi bilmeli, anlamalı sonra karşımızdakini anlamalıyız.Yani ‘’KALP  ZİHNİMİZİ’’ açık tutmalıyız.
Türk kültürünün tüm dünyaya tanıtımının yanı sıra son yıllarda dünyanın birçok ülkesinde farkındalık sağlayan holistik sağlıkla ilgili uluslararası bilgi ve kültür alışverişini sağlayan organizasyon için Sn.Türkan Aydoğmuş’u gönülden tebrik ediyoruz.