VIII. KOBİ Zirvesi-2012  “Küresel Dönüşümde Girişimci ve KOBİ’lerin Risk ve Fırsatları” ana temasıyla ve ‘Yavaşlayan dünyada hızlanan Türkiye!’ vurgusuyla gerçekleşti.

Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) önderliğinde yapılan “VIII.KOBİ zirvesi” kamu ve özel kesimin en üst düzeyde kurumsal katılımıyla gerçekleşti.
Küresel Dönüşümde Girişimci ve KOBİ’lerin Risk ve Fırsatları” ana temasıyla toplanan  zirve’de “Küresel Dönüşümde Girişimci ve KOBİ’lerin Risk ve Fırsatları”, “Girişimci ve KOBİ’lere Yönelik Destek ve Teşvikler, “Girişimci ve KOBİ’lerin Rekabet Gücünü Artıran Uygulamalar, “Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Girişimci ve KOBİ’lere Etkileri, “KOBİ’lerde Bilişimle Dönüşüm ve İnovasyon” konuları ele alınarak KOBİ’ler için dönüşümü esas alan bir yol haritası ve eylem planı oluşturulması için çalışıldı.
Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler  Vakfı (TOSYÖV) Başkanı Yalçın Sönmez;
Türkiye’nin dünyanın 17. büyük ekonomisi olmasına rağmen rekabetçilikte 61., inovasyonda ise 67. sırada olduğunu belirtti,bu durumun ancak dönüşen KOBİ’lerle düzeleceğini savunarak sözlerine şöyle devam etti;
KOBİLERİ  DÖNÜŞTÜRMEDEN  DÖNÜŞÜM  OLMAZ
‘‘Türkiye’nin 2023 vizyonunda KOBİ’lerin yeri ve önemi nedir?’’ sorusuna, gecikmeden açık bir yanıt vermek ve gereğini yapmak zorundayız. Türkiye ekonomisinin dinamik uygulama gücü KOBİ’lerde birikmiştir. Bu gücü açığa çıkarmalıyız. Yöntemi, KOBİ’leri dönüştürmektir. Türkiye KOBİ’lersiz gerçek sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlayamaz. KOBİ’leri dönüştürmedikçe dönüşümden, dönüşüm olmadan da 2023 vizyonundan söz edemez. Buradan hareketle VIII. KOBİ Zirvesi, küresel dönüşüm dinamikleri ile KOBİ’lerimizi bütünleştirmenin güncel KOBİ taleplerine ve imkanlarına yanıt veren bir varyantını oluşturmayı amaçlamıştır.

KOBİLER  İÇİN REFORMLAR
KOBİ’ler yorulursa ekonomi tümden yorulur. Reformlarla KOBİ’lerin önü açılmalı, engelsiz bir koşuya girmeleri sağlanmalıdır. En başta hala, ortak bir KOBİ’lere yaklaşım normu oluşturamamış olan mevcut klasik mali piyasa yapısı geliyor. Sistemde uzun vadeli yatırım kredileri marjinalliğini koruyor. Teminat sorunlarının aşılacağı risk ortaklıkları kurulamıyor. KOBİ bankacılığımız henüz ihtisaslaşma sürecini yaşıyor. Faktoring, Leasing, Kredi Garanti Fonu, KOBİ Borsası, Risk Sermayesi, Melek Sermaye gibi girişimci KOBİ’lere kan verecek finansal araçların yaygın kullanıldığı ortamı yaratamadık. KOBİ borsası işlerlik kazanamadı. Akredite KOBİ danışmanlık hizmetleri de yetersiz kaldı. Vergilendirme sisteminde KOBİ’ler için koruma ve teşvik yok. İstihdam ve enerji maliyetleri KOBİ’ler için hala OECD ortalamasının iki katı mertebesinde. Bir kısmı ancak idari ve yasal reformlarla aşılacak nitelikte olan bu sorunlar VIII. KOBİ Zirvesi’nin gündeminde olacak.

DÖNÜŞÜMÜN AKTÖRLERİ STRATEJİK BÜTÜNLÜK OLUŞTURMALI
KOBİ’lerimizin rekabete ilgileri yoğun, cesaretleri tamdır. Her KOBİ yenilikçiliğin sancısını çekmektedir. Ancak aynı zamanda KOBİ’lerimizin yönetim kapasiteleri düşük, işletme anlayışları, bilişim teknolojilerine, Ar-Ge ve inovasyona yaklaşımları klasiktir. Bu direnç unsurlarını aşmadan KOBİ’lere rekabet gücü kazandıramayız. KOBİ’leri rekabetçiliğe yönelik dönüştürmek için tek tek kurumların kendi başına çabası yetmez. Değişimin kamu, siyaset, özel sektör, üniversiteler, finans kurumları, ticaret ve sanayi odaları, organize sanayi bölgeleri, sektör birlikleri, STK’lar, kalkınma ajansları gibi tüm aktörlerinin ortak bir stratejik yaklaşım üzerinde buluşmaları gerekmektedir. Bu ortak yaklaşımı ortaya koymak ve çözümlerin üretilmesi açısından VIII. KOBİ Zirvesi önemli bir platform teşkil edecektir.

KOBİ KÜLTÜRÜ İNOVASYONA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
Türkiye dünyanın 17. büyük ekonomisidir ama rekabetçilik sıralamasında 61., rekabetçiliğin kaldıracı olan inovasyonda ise 67. sıradadır. Bu negatif tablo KOBİ’lerini rekabetçi yapamadığı içindir. KOBİ’lerimiz babadan öğrenilmiş usul ve yöntemlerle “rekabetçi” olamazlar. Durağanlıktan ve tutuculuktan çıkmış, süreç yönetim anlayışını değiştirmiş, büyüme stratejisini benimsemiş, girişimci olmuş, Ar-Ge ve inovasyona olan ihtiyacını saptamış ve harekete geçmiş, ufkunu küreselleştirmiş, bilişim teknolojilerini profesyonelce kullanan, risk yüklenme kapasitesini büyütmüş, kalifiye eleman çalıştırmayı prensip edinmiş, işletmesinde sürekli eğitimi esas almış, finans yönetimini bağımsızlaştırmış, yeni fikirler üretir ve proje yapabilir duruma gelmiş KOBİ’ler dönüşebilecektir.

VIII.Kobi  Zirvesi başarılı yorum ve tartışmalar,fütüristik yaklaşımlarla Kobi’lerin 2012 eylem planını hem hükümetin hem de özel sektör yönlendiricilerinin  gündemine otomatikman  taşımış oldu.