Perihan USTA

Yönetim Danışmanı & Eğitim Bilimci Araştırmacı Yazar,Baş Denetçi

Category: Basın & Medya (page 1 of 2)

ASPIRATIONAL GENERATION

ASPIRATIONAL GENERATION,BBMG ve Globescan’ın 22 ülkede yaptığı bir araştırmayla tüketici sınıflamasına getirdiği yeni bir kavram.

X,Y,Z jenerasyon sınıflamasından, “tüketiciler kim ve dünyayı nasıl algılıyor,görüyor” bakışı ile yapılan bir sınıflama hızla yükseliyor.Tüketicileri yaşa göre değil ihtiyaçlarını karşılamadaki arzuları,diğerlerini etkileyenler ön plana geçiyor.

Peşine takan,öykünülen tüketiciler.Bunlar başkaları tarafından doğru işler yapan insanlar olarak görülüyor. Tarzları,sosyal statüleri ve sürdürülebilirlik değerleri olan bu nesil, pazarlamaya yön veriyor.

4.Sanayi Devrimi

Ey sevgili ülkem Türkiye, 4.Sanayi Devrimi geliyor
Bu treni lütfen kaçırma…..
Ekonomik hayatı şekillendirecek olan 4.Sanayi Devrimi, Endüstri 4.0, sanayideki mevcut üretim anlayışının ilerleyen teknolojik gelişmelerle birlikte yeniden şekillenmesi anlamına geliyor. Bu yeni üretim biçimi ve anlayışını ise, sadece bir teknoloji ile açıklamak mümkün değil.
Siber-Fiziksel Sistemler (üretim sürecindeki türlü araç ve gerece entegre edilmiş, sensör ve işleticilerle donanmış, internet bağlantılı akıllı elektronik sistemler),
Nesnelerin İnterneti ve Big Data gibi birçok farklı kavram ve uygulamaların üretim sistemlerine ve tüm değer zincirine eklenmesiyle ortaya çıkan yeni bir anlayış.
Endüstri 4.0 devamlı bir dijitalizasyon ve sonuç olarak da ekonomideki tüm üretim birimlerin birbirleriyle bağlanmasını öngörüyor.
Bugün başta ALmanya ve ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin gündeminde yoğun bir şekilde yer alan Endüstri 4.0 ile fiziksel parça, araç ve makinelerin internet üzerinden birbirleriyle iletişimde olmaları söz konusu olacak. Bu sayede örneğin “tam zamanında” lojistik hizmetlerinin çok daha verimli çalışabilmesi veya makine arızalarının önlenebilmesi sağlanabilecek. Bütün bu değişimler ile birlikte üretimdeki atıl zamanın azaltılması ve sonuç olarak kaynakların daha verimli kullanılması mümkün kılınabilecek.

Endüstri 4.0 neden önemli?

-Endüstri 4.0 ile imalatta daha fazla otomasyon, müşteri tercihlerine daha fazla bağlı seri üretim, iyileştirilmiş imalat kalitesi, yerelleşen imalat süreçleri, inovasyon süreçlerinin hızlanması ve daha az kaynak kullanımı hedefleniyor.
-Endüstri 4.0 tüm üretim süreçlerine daha fazla esneklik ve özgürlük getirebilecek sistem ve uygulamalardan oluşuyor.
-Bu uygulamalar sayesinde müşterilere yönelik tamamen kişiselleştirilmiş ürünler üretmenin marjinal maliyeti oldukça düşüyor.
-Veri iletimindeki hızın artması ve 3 boyutlu yazıcıların yaygınlaşması sayesinde ürünlerin müşteriye daha yakın merkezlerde üretiminin sağlanması mümkün kılınıyor.
-Endüstri 4.0 kavramının önemli parçalarından biri başta enerji olmak üzere kaynakların verimli kullanılması. Bu çerçevede ana hedef, imalat süreçlerinin bütünsel olarak, yani üretkenlik, verimlilik ve kaynak kullanımı boyutlarında optimizasyonunu sağlayabilme

“ProvokatİK: İnsan Kaynaklarında Ezber Bozan Bakış Açıları”

“ProvokatİK: İnsan Kaynaklarında Ezber Bozan bakış açıları” 

Zirvenin Onemli isimlerinden “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları-” Bir Ekonomik Tetikçinin “kitabının yazarı John Perkins, İtirafları
“Şimdi Bizim Dünyayı  DEĞİŞTİRME    ZAMANI” diyerek,
“Jeopolitik, Gelecek Siz / Eyleme Çağrı” Başlıklı Bir Konuşma Yaptı.

Zirvenin Dikkat Çeken konuşmacıları;
Ekvator Cumhuriyeti Mutluluk Ekonomisinden Sorumlu Bakanı Freddy Ehlers Zurita
Zirvenin en ilginç isimlerinden Biri de Ekvator’da Turizm Bakanlığı Freddy Ehlers TV prodüktörü.Ülkesinde ki Mutluluk Bakanlığından bahsederek, bizleri Genis Bir perspektifte ülkemizin Sorunları Hakkında düşünmeye yöneltti.

Adam Kahane, “Power and Love” kitabının yazarı Türkiye lansmanını zirvede yaptı.
“Aşk, İktidar ve Değişime Dair” başlığı altında iş hayatında güç ve sevgi üzerine konuşan Khane , iş hayatında GÜÇ ve Sevgi’nin bir araya getirilip nasıl kullanılacağından bahsetti. Zor sorunları çözmenin yolu hem Sevgi hem Güç kullanmaktan geçtiğini söyleyen Kahane,’’Sevgi ve Gücün iki tarafı var.Gücün ve Sevginin  hem yapıcı hem de yıkıcı tarafı var.Yani  hem jeneratif hem de dejeneratif tarafı var. Gücü yapıcılıktan ziyade yıkıcı kılan SEVGİ eksikliğidir’’ dedi.

Turkcell Teknoloji Zirvesi-2013

Süreyya Ciliv ” YENİ DÜNYAYI İYİ OKUMAK LAZIM,İYİ OKUYAN UÇUYOR” sözleriyle Teknoloji Zirvesine, TEKNOLOJİ LİDERİ olarak damgasını vurdu.
ZAMANIN İNSANI OLMAK GEREKİYOR!
Dünya nüfusu 7.5 Milyar, nufusun 2.5 Milyarı yani 2/3’ü internet ile birbirine bağlı. Dünyada telefon trafiğinin 1/3’ü Skype üzerinden gerçekleşiyor. Kritik işler için KRİTİK NETWORK AĞLARI kullanmak önemli. Şirketlerin için üstün network platformları kaçınılmaz.

HAYATI DEĞİŞTİREN TEKNOLOJİLER
Her yer her şey birbiri ile bağlantıda olacak. İzlediğiniz şey sizi de izleyecek. Baktığımız sitelere dikkat edelim. Göz bebeklerimiz izlenmekte. BUNLAR DAHA BAŞLANGICIN BAŞLANGICI – KEVIN KELLY

AKILLI GELECEK için iş dünyası kurallarını yazmaya hazır mısınız?
4 Alanda güçlü olmak gerekiyor.
1-Açık İnovasyon
2-İnsan Odaklı İşler
3-Yeni İş Modelleri
4-Global Fikirler-Yerel Gerçekler

 

2013 Yılın da FİNANSAL VE MENKUL DEĞERLER Şirketleriyle ”ALTIN YAKALILAR”

Finansal ve Menkul Değerler şirketleri ile 2013/Ekim-Kasım Aylarında gerçekleştireceğimiz

”BÜTÜNSEL YÖNETİM  BECERİLERİ-ALTIN YAKALILAR” Projesi şimdiden uygulamaya alınmıştır.

Workshop  çalışmaları 2013/Ekim-Kasım Aylarında  gerçekleştirilecektir.

BOSCH REXROTH YÖNETİCİLERİ İLE STRES NASIL BAŞARIYA DÖNÜŞÜR!

21.Yüzyıl iş dünyası   boyutları son derece karmaşık ve agresif bir rekabet ortamında yol almaktadır.
Küreselleşmenin yarattığı bu şiddetli rekabet ortamında,işletmelerin  sürdürülebilir bir karlılık   ile varlıklarını idame ettirmeleri  önemli bir  öncelik oluşturmaktadır.
Bu yüzdendir ki, işletmeler bugün ve gelecekte de var olabilmek için,kaynaklarını  en etkin bir biçimde kullanmak zorundadırlar.
İşletmelerin  sahip oldukları en önemli kaynaklarından biri de ,insan kaynaklarıdır.
Gelişen teknolojilerin,işletmeler için yarattığı en önemli değişikliklerden biri de, bu insan kaynaklarının ,farkındalıklı iş gücü haline getirilmesidir.
Profesyonel  iş yaşantısının gittikçe daha nitelikli insan kaynağına yönelmesinden  dolayı  bizler de  doğal olarak  kişisel gelişim ve değişime zorlanmaktayız.
Şunu unutmamalıyız ki,bu değişim bir ihtiyaç değil iş dünyasında var olabilmenin getirdiği zorunluluktur.

KÜRESELLEŞME KÖK  SALDIKÇA AYAKTA KALMANIN YOLU GELİŞİM VE DEĞİŞİMDİR. BUNUN İÇİN DENGELİ BİR KİMLİK OLUŞTURMALIYIZ.
İşte bu  dengeli kimliği oluşturmamıza destek veren bir konseptle hazırlanan 21.YÜZYILDA STRES   NASIL  BAŞARIYA  DÖNÜŞÜR? Eğitimi
BOSCH  REXROTH  OTOMASYON  SAN.VE TİC.A.Ş’nin değerli yöneticilerine 28-29 Eylül/ 2012 tarihinde fabrikanın Gebze  tesislerinde verilmiştir.
İnteraktif bir ortamda gerçekleştirilen eğitim, izlenebilir süreç analizleri ile kurumsal performansa katma değer oluşturacaktır.

BOSCH  REXROTH’UN DEĞERLİ YÖNETİCİLERİNE  BAŞARILAR….

10.SANAYİ KONGRESİ;”Sürdürülebilir Rekabet Gücü: Dalgaları Yöneterek, Geleceği Tasarlamak”

”Sürdürülebilir Rekabet Gücü: Dalgaları Yöneterek, Geleceği Tasarlamak” ana temasıyla  14-15 Aralık/2011 tarihinde gerçekleştirilen 10.SANAYİ KONGRESİ ‘nin açılış konuşmalarını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İSO Başkanı Tanıl Küçük ve İSO Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan yaptı.
Kongrede,  yaşanan küresel kriz ve ekonomik gelişmelerin oluşturduğu dalgaları yöneterek geleceği tasarlama yöntemleri  değerlendirildi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük açılış konuşmasında;
“Zorluklara, eksiklere rağmen sanayimiz, bir şekilde su üstünde kalmayı ve hatta yüzmeyi başarmıştır.Bundan sonrası için hedefimiz artık, sanayimizi, çok daha uzun mesafeler kat edebilen, tekniği güçlü, kondisyon sahibi bir yüzücüye dönüştürmek olmalıdır. Beklentimiz, hükümetimizin, sanayimizin mücadelesine daha fazla destek verebilmesidir” dedi ve sözlerine  2012 yılı analizi ile devam etti.‘’Küresel ekonomiye bakıldığında, gelecek birkaç yılın çok kolay geçmeyeceği, halihazırda işaretlerini veren değişimlerin, dalgalanmaların, güç kaymalarının devam edeceğinin anlaşıldığını kaydederek, şöyle devam etti:
Karşımızdaki tablo, tarihin çözülme ve yeniden yapılanma evrelerinden birinde olduğumuza işaret ediyor ve biliyoruz ki, böyle değişim ve yeniden yapılanma dönemlerinin kazananları ve kaybedenleri oluyor. Bulunduğumuz dönemeçte, önümüzdeki temel mesele, ülkemizin değişimin kazananları arasında yer almasını sağlamaktır ki, küresel ekonominin yükselen yıldızlarından biri olarak görülen Türkiye, potansiyeli ile bunu fazlasıyla hak etmektedir. Kazananlar arasında yer alabilmek için, kongremizin başlığında da ifadesini bulduğu üzere, bu fırtınalı ortamda, gelen veya gelebilecek dalgaları iyi anlamak, doğru yönetmek ve ülkemizin geleceği için fırsata çevirebilmek gerekiyor.”Küresel ekonomide başarıya giden yol, sürdürülebilir rekabet gücüne sahip olmaktan geçiyor.
Bu bağlamda, makro ekonomik düzeyde gerekli yapısal değişimi sağlamak,  rekabet için en uygun ortamı yaratabilmek ki, bu nokta, esas olarak, hükümet ve ekonomi yönetiminin sorumluluğundadır. 
Mikro ekonomik düzeyde ise şirketler düzeyinin, küresel ekonomiden gelen dalgaları karşılamaya,  hem fikri hem fiziksel anlamda hazır olmasıdır ki bu noktada,    her zaman altını çizdiğimiz üzere,  şirketlere, özel sektöre, büyük görev düşüyor’’dedi. 
ARGE, teknoloji geliştirme, inovasyon gibi, küresel rekabetin ana unsurlarının, sanayicinin gündeminde ilk sıralarda yer aldığını belirten Küçük, konuşmasını; “Bilim ve teknoloji, ülkenin uluslararası konumunu ve geleceğini belirler” sözleriyle bitirdi.

İSO Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan açılış konuşmasında zamanın stratejik önemine değinerek, geleceği tahmin etmenin en kolay yolunun, onu şekillendirmekten geçtiğini belirtti.
Bilgiyi yönetmenin en kolay yolunun insana yatırım yapmaktan geçtiğini belirten Bahçıvan,teknoloji transferi ile kalkınma ve sanayileşmenin olamayacağını, Türkiye’nin kendi teknolojisini kendisi üretip, sanayileşme ile ulusal ekonomiye katkı sağlaması gerektiğini belirtti ve konuşmasını , ‘’Mevcut ekonomik büyümeyi istihdam dostu haline getirmeliyiz’’ diyerek  bitirdi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise,ülkelerin en büyük itici gücü,zenginliklerinin en önemli kaynağı ”GİRİŞİMCİLİK’‘ tir dedi.Türkiye’nin son 9 aylık büyüme oranı %9.6 ile gelişmiş ülkeleri solladığını ve ‘’KENTSEL BİR EKONOMİ’’ haline geldiğini belirtti. 
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise,
’’Türkiye ekonomik alanda çekim ve cazibe merkezi olmuştur’’,diyerek  iş yerlerinde yalın üretim kullanımının önemine değinen Sn.Bakan,  önümüzdeki dönemde mikro reformların yoğunlaşacağını belirtti.

 

PAZARLAMANIN DENKLEMİ İSTANBUL’DA ÇÖZÜLDÜ!

Management Center Türkiye’nin geleneksel olarak düzenlediği Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın en ünlü pazarlama uzmanlarını İstanbul’da buluşturdu. “Hello I Love You” sloganı ve “Etkileşim Ekonomisinde Pazarlama” ana teması ile 7-8 Aralık 2011 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşen zirvede pazarlama dünyasındaki yeni strateji ve yaklaşımlar ilk kez masaya yatırıldı.
Peter Economides’in başkanlığını yürüttüğü zirvenin ilk günü Management Centre Türkiye Genel Müdürü Tanyer Sönmezer’in açılış konuşmasıyla başladı.  Konuşmasında geleneksel zirvenin bu yılki teması olan “Etkileşim Ekonomisi”nin önemine değinen Tanyer Sönmezer, internetin ve sosyal medyanın insanların hayatına girmesiyle birlikte artık herkesin görmedikleri insanlarla bile etkileşim içerisinde olduklarını, bu değişimin de dünyayı dev bir kafeye dönüştürdüğünü ve bu yüzden Pazarlama Zirvesi’nin sahnesini bir kafe şeklinde tasarladıklarını ifade etti.
Peter Economides: “Türkiye, Avrupa ve Asya arasında diyalog demek”
Sönmezer’in ardından sahneye gelen, zirvenin konferans başkanı ve Apple, Coca-Cola ve Nestle gibi dev markaların, ünlü danışmanı Peter Economides, Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasında tam olarak bir diyalog merkezi olduğunu söyledi. Economides, günümüzde online video siteleri aracılığıyla yapılan sıfır maliyetli bir videonun Apple’ın 1984’te ulaştığı 50 milyonluk kitlenin yaklaşık 8 katına ulaşabildiğini vurguladı. Söz konusu videoların herkes tarafından yapılabileceğine dikkat çeken Economides “Ancak çok azımız bu süreci iyi biliyoruz ve daha da azımızın bunu yapmaya yetecek cesareti var” diyerek sözlerini noktaladı.
Pazarlama Gurusu Guy Kawasaki’den “büyüleyici” marka olmanın 4 yolu!
Peter Economides’in ardından sahneye Apple’ın günümüzün en değerli markaları arasında yer almasında büyük pay sahibi olan “pazarlama gurusu” Guy Kawasaki geldi. Kawasaki etkileşim ekonomisinde ayakta kalmak isteyen markaların tüketicileri ile satış odaklı olmaktan ziyade büyülemeye odaklı bir iletişim kurmaları gerektiğini söyledi. Büyüleyici marka olmanın 4 adımı olduğunu vurgulayan Kawasaki bunları “sevilmeyi başarma”, “güvenilirlik”, “kalite” ve “rüyalara hitap etme” olarak sıraladı. Kawasaki sözlerini şöyle noktaladı: “Steve Jobs iPhone 4’ü tanıtırken kendi rüyasını da tanıttı. Sizin de yapmanız gereken tüketicilere alım-satım ve teknik özelliklerden ziyade kişisel ve bu ürünü neden yaptığınızı insani özelliklerle bağlayan bir hikâye anlatmaktır.

Gary Vaynerchuk: “2002’nin pazarlama yöntemlerini bırakın, artık 2012’deyiz!”
Online pazarlama alanında dünyanın en önemli isimleri arasında yer alan Gary Vaynerchuk konuşmasında şunları söyledi: “Günümüz dünyasında tüketiciler içerik bombardımanına tutuluyor ve zamanla bu içeriklerin kuru gürültü olduğunu düşünüp tüketmekten vazgeçiyorlar. İçerik önemini koruyor ancak artık asıl önemli olan şey “bağlam.” Ağızdan ağıza (word of mouth) yayılan yorumlar, tüm geleneksel reklamlardan daha etkili.” Hemen herkesin internetin gerçek gücünü hafife aldığını vurgulayan Vaynerchuk sosyal medya diye bir şeyin aslında var olmadığını, bu terimi insanların internetin bugünkü halini anlatmak için kullandığını ifade etti.

Obi Felten: “3 kavram birbirine yakınlaşıyor: sosyal, yerel ve mobil”
Etkinlikte sahne alan bir diğer konuşmacı Google Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Tüketici Pazarlama Sorumlusu Obi Felten’di. Etkileşim ekonomisine Google’ın nasıl baktığını katılımcılarla paylaşan Obi Felten sosyal, yerel ve mobil kavramlarının birbirleriyle yakınlaşarak yeni dönemin çekirdeğini oluşturduğunu söyledi.

Hamish McRae: “Türkiye 2030 yılında dünyanın en büyük 12 ekonomisinden biri olacak”
Pazarlama Zirvesi’nin önemli konuklarından biri de The Independent gazetesi editörlerinden, finans uzmanı Hamish McRae idi. Dünyada güç dengesinin Batı’dan Doğu’ya kaydığını söyleyen McRae, gelişmiş dünyanın nüfus bakımından yaşlandığını ve Türkiye’nin genç nüfusuyla birlikte son iki senedir oldukça pozitif bir büyüme yakaladığını ifade etti.

Tanyer Sönmezer: “Marka, evvel zaman içinde diye başlayan ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar ile biten bir hikayedir”diyerek
gelecek yılki Pazarlama Zirvesi’nin temasını açıklayarak zirveyi kapattı.

 “SİZİN HİKAYENİZ NE ?”

İŞ DÜNYASINDA FARK YARATANLAR 20. KALİTE KONGRESİ’NDE BULUŞTU

Bu yıl 3 bin kişinin katılımı ile gerçekleştirilen 20. Kalite Kongresi’nde aralarında Güler Sabancı, Bülent Eczacıbaşı, Ali Sabancı ve Serpil Timuray gibi isimlerin bulunduğu konuşmacılar kalitenin fark yaratmak ile ilişkisini anlattılar.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, KalDer’in yirmi yıllık bir geçmişin ardından bugün Türkiye’nin vizyonuna yön veren sivil toplum kuruluşlarından biri haline geldiğini söyledi.

“TÜRKİYE’NİN VİZYONUNA YÖN VERİYORUZ”
İki gün sürecek olan kongrenin açılışında konuşan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 20 yıl önce 1. Kalite Kongresi açılışında yaptığı konuşmadan alıntı yaparak, “Kalite’nin gelişmesi için en verimli ortam serbest rekabet ortamıdır. Avrupa Birliği’ne tam üyelik niyetimizi ortaya koyduğumuzda, bu rekabet ortamında yarışmaya hazır olduğumuzu dünyaya ilan ettik” dedi. Bu cümlelerin bir taraftan KalDer‘in kuruluş nedenlerini açıklarken aynı zamanda, Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinin de yol haritasını ortaya koyduğunu ifade eden Hamdi Doğan, “KalDer yirmi yılık bir geçmişin ardından bugün Türkiye’nin vizyonuna yön veren sivil toplum kuruluşlarından biri olarak varlığını sürdürmektedir. Derneğin amacı sadece işletmelerin rekabet ortamına hazırlanması değildir. Türkiye’nin yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunmak amacını içeren bir zenginliği taşımaktadır” diye konuştu.

YENİLEŞİM ODAKLI BİR YAKLAŞIM
2011 Kalite Kongresi’nde ele alınacak “Fark Yaratmak” kavramının temelde yenileşim odaklı bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Hamdi Doğan, “Gelişim sürecinde, büyümeye etkili ve çarpıcı katkılar yapacak bir faktördür. Fark yaratarak büyümeyi ve liderliği sürdürmek, günümüzde pek çok işletmenin vizyonlarına taşıdıkları bir kavram olmuştur. Fark yaratmak çoğu zaman yerleşik ve geleneklere bağlı işletmelerin daha zor başarabildikleri bir yöntem olarak görülmektedir. Kırılganlık noktalarında ise bir çıkış yolu olarak gündeme gelmektedir” diye konuştu.

ERMADEN A.Ş,’de ”Pozitif Yönetişim” toplantıları devam ediyor.

Ermaden A.Ş.Kasım ayı bülteninde de  ifade edilen Pozitif   Yönetişim kapsamındaki  interaktif  toplantılar yönetici düzeyindeki katılımlarla devam etmektedir.

ERDEMİR  MADEN İLETİŞİM  BÜLTENİ–KASIM 2011;

Şirketimizden Haberler…
Şirketimizde ・Pozitif Yönetişim・ toplantıarı kapsamında Yönetim Danışmanı  Sn. Perihan USTA  yönetiminde yapılan interaktif toplantıara, Ekim-Kasım  ayında da devam edildi. Yapılan toplantılara Müdür ve Şef düzeyindeki orta kademe yöneticilerimiz katıldı.

http://www.erdemirmaden.com.tr

http://www.erdemirmaden.com.tr/uploaded/file/kasim2011.pdf

Older posts

© 2024 Perihan USTA

Theme by Anders NorenUp ↑