İnsanlığın bilincinde “KARANLIKTAN IŞIĞA İLERLEME”, DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM başladı.
Değişim, insan ZİHNİNDE’ki uyanışla, duygusal ve ruhsal dünyanıza bütünsellik getirmeyi hedefleyerek başladı.
Bu ‘’Değişim ve Dönüşüm’’ zihnin doğasın da geçerlilik tarihi olan bir yazılım gibidir. Onun açığa çıkma zamanı geldi . Zaman ŞİMDİ’dir. Çünkü doğumla başlayıp ölümle biten yaşam yolculuğu, 21.Yüzyılda oldukça zorlu bir serüvene dönüşmüş durumda. insanlar artık öngörülemeyen bir dünyada yaşamakta ve ‘’Yeni Denge’’ arayışında. Bugün tüm dünyada bireyler, iş dünyası ve toplumlar bu yeni düzende yaşamlarında neden ısrarla denge arayışındalar, hiç düşündünüz mü? Bu arayışın nedeni, her bireyin iç dünyasında gittikçe artan bir boşluk ve bu boşluğun pozisyon,ilişkiler,para vs..gibi güçlerle doldurulamamasından.
Dünya nüfusunda insanlar gittikçe yalnızlaşıyor, Varlıklarını sorgulamaya başlıyor. Ben niye varım? Ben var mıyım haline dönüşüyor, yeni bilgi arayışlarıyla zihinler doyurulmaya çalışılıyor. İNSANIN 2.CİL KİŞİLİKLERİ, AVATARLAR ortaya çıkıyor, sezgiler güçlenirken diğer bir yandan da zihinler ipotek altına alınıyor. Toplumda gittikçe artan bilgi ofislerine, felsefecilere, psikologlara başvuruluyor. Evet , insanlar sorun içinde, ama bu sorunlarla ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu karmaşa içinde endişeye kapılıyor ve yaşamlarında anlam aramaya başlıyorlar. Sonuçta , sadece doğmak, çoğalmak ve ölmek ile sınırlı bir yaşam olamayacağını anlayan insanoğlu bu arayışını sürdürmekte ve farkındalıklı yeni bir yaşam düzenini tercih etmekte.
Yeni düzende hızla yükselen kavram, ‘’Yaşamda Anlam’’ arayışı ve insanların şiddetle ihtiyaç duydukları SEVGİ. Bu yüzden dünya üzerinde gerçek anlamda yükselen bir ‘’Sevgi Çağı’’ından bahsedebiliriz. İnsanoğlunun hamuru sevgi ile yoğrulmuştur. İnsanoğlu neden yapılmışsa onu arar. Aradıkça fark eder ki ÖZ’e Dönüş Yolculuğundadır beden, Ve farkındalıklı bir hayat yolunda yol almaktadır insan. Bu iniş ve çıkışları olan, zorlu bir yoldur. Ancak unutulmamalı ki zorluğun mükafatı kazanılmış zaferlerdir. Ve bu zaferleri ilk kez kazanmıyoruz, defalarca kazandık. Bu yüzden insanlar bu yolda değişim ve kararlılıkla ilerliyor.
Bu değişimi sosyal medyada hızla yayılan Selfie modası’ndan da gözlemleyebilirsiniz. Nasıl mı? Selfie bize şu mesajı veriyor; İnsanoğlu kendini tanımaya açlık hissediyor. Sosyal medyada resmini görmekten ve beğenilmekten hoşlanıyor. Kendini öne çıkararak, beğeni toplayarak ‘’ Zihinsel Değişim’’i gerçekleştirdiğini sanıyor.
Evet insanoğlu bir değişim yaşıyor .
Değişim doğru, ancak bu yöntem çözüm getirmiyor.
Çünkü bu tür beğenilerle gelen değişimler kalıcı değildir, anlıktır, gelip geçicidir. Bir saniye sonra fotoğraf kareleri unutulur ve unutulmaya mahkumdur. Çünkü insanların zihinleri açtır, hep yeni şeyleri almak ve hemen tüketmek ister. Böyle bir düzende zihinler doymak nedir bilmez ve insanoğlu gittikçe dengede kalmakta zorlanır.
Bu yüzdendir ki ‘’ YENİ DÜNYA DÜZENİ’’nde, gerçek ve kalıcı değişim ancak ‘’ZİHİNSEL DEVRİM’’ ile gerçekleştirilebilir.