İstanbul Kongre Merkezi’nde 14 – 15 Mart 2011 tarihlerinde açılış konuşmasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı zirve, dünyanın farklı bölgelerinden ekonomi, siyaset ve bilim dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın , ”Değişim Liderleri Zirvesi” açılışında yaptığı konuşmada, Mevlana’nın önemli bir deyişini dile getirerek, ”Düne ait her şey, dünle beraber gitti. Şimdi yeni şeyler söyleme zamanı. Şimdi; insanların, demokrasi, hak, refah taleplerini karşılama zamanı. Her şey nasıl süratle değişiyorsa siyasette de bir güncellemenin sürekli daim olduğunu akıldan çıkarmamak gerekiyor. ” dedi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin, medeniyetlerin tanışması, kaynaşması, aradaki duvarların yıkılması adına son derece önemli bir süreç olduğunu da vurguladı.
İki gün süren kongrenin oturumlarında, “Türkiye’nin Yeni Rolü ve Bölgesindeki Etkileri”, “Modern Çağda Liderlik Neden Uluslararası Olmak Zorunda?” “Yeni Bir Bakış Açısıyla Kalkınma”, “Ortadoğu Bakışı Mümkün mü?”, “Yeni Finans Merkezi İstanbul”, “Küresel Ekonominin Geleceği”, ‘Farklı İnançlar, Ortak Değerler”, “Balkanlar ve Türkiye Geçmişten Geleceğe”, “21. Yüzyıl Çevre ve Ekonomi Stratejileri”‘’Küresel Değişimler ve Yeni Dengeler’’, “Ortadoğu’da Tarihsel Değişim- Ortadoğu’yu Neler Bekliyor?”, “Bölgesel Güvenlik-Küresel Enerji”,”İnsanlığın Geleceği”,”Dünyayı Değiştiren Medya”, “Küresel Ekonominin Geleceği”, “Kültürel İletişim”, “Politik, Ekonomik İşbirliği”, “Dünya Piyasalarını Neler Bekliyor?, “Medeniyetler Arası İlişkilerde Değişim”, “Uluslararası Diplomasinin 5 Kuralı” konuları ele alındı.
Zirvenin 2.gününde değerli liderlerimizin başkanlığında gerçekleştirilen oturumlarda ise verilen mesajlar tıpkı bir siyaset dersi niteliğinde idi.
Sn.Bülent Arınç(T.C.Devlet Bakanı ve Başb.Yardımcısı),Sn.Egemen Bağış(T.C. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci),Sn.Mehmet Şimşek (T.C.Maliye Bakanı) bir yandan katılımcıları aydınlatırken diğer bir yandan da siyasi ders niteliğinde önemli deneyimlerini paylaştılar.
Birleşmiş Milletler 7. Genel Sekreteri Kofi Annan’ın “Uluslararası Diplomasinin 5 Kuralı” konulu oturumunda değişimin yönetilmesi gerektiğinden önemle bahsetti.
“ULUSLARARASI DİPLOMASİNİN 5 KURALI”
Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmelere ilişkin, “Bu insanlar hukukun üstünlüğünü, insan haklarına saygıyı istiyorlar. Bu taleplerin cevabı reformdur” dedi.
Annan, Değişim Liderleri Zirvesi’nin “Uluslararası Diplomasinin 5 Kuralı” konulu son oturumunda yaptığı konuşmada, bugünlerde dünyada değişimin çok hızlı olduğunu söyledi.
Annan 6 temel tehditten bahsetti.
1-Devletler arasındaki savaş 2- Devletler içerisindeki iç savaş 3- Yoksuluk 4-Salgın hastalıklar 5- Çevresel bozulma, nükleer, kimyasal silahlar, terör 6- Uluslararası organize suçlar.
Annan, bu yüzyılın ilk 10 yılında bütün bu risklerin farklı formatlarıyla karşı karşıya kalındığını, herkesin çok hassas olması gereken bir dünyada yaşandığını vurguladı.
İklim değişikliği konusunda gerekli önlemlerin yeterince alınmadığına değinen Annan, “Bu durumda her zaman en fakir ülkeler büyük zarar görüyor. Aslında onların çevre kirlenmesi üzerinde pek etkileri yok. Kirletenlerin bunun bedelini ödemesi gerektiği kavramı önemli. Fakir ülkelere çifte cezalandırma uygulanmamalı” diyerek sözlerine şöyle devam etti, ‘’Bugünün dünyasında uluslararası ilişkilerin devletler arası ilişkilerle sınırlı değildir.Halklar arası temaslar önemsenmeli ve günümüzde bazı devletler bunu göz ardı etmektedir . Piyasaların küreselleştiği ortamda yaşanılmakta ancak mevzuatlar yerel kalmıştır ve bu durum sürdürülebilir değildir.G20 üyelerinin G8’in yerine geçmesi dünyanın değiştiğini kabul etmemize dair önemli bir göstergedir. Kurumlar da sonunda değişecek. Belki Güvenlik Konseyi gibi IMF, Dünya Bankası gibi kurumlarda da reform olması gerekecektir. Henüz bu reform gerçekleşmedi. Bu ayrıcalığı elinde tutan ülkeler bundan vazgeçmezlerse çok büyük gerilimler ortaya çıkacak” diye konuştu.
“DEĞİŞİM İNSANLARIN VE ÜLKENİN ÇIKARIYLA DOĞRU ORANTILI YÖNETİLMELİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ORGANİZE REFORMLAR YAPILMALI ”
Kuzay Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere işaret eden Annan, şunları ifade etti:
“İnsanlar değişim için uğraşıyorlar, daha iyi yönetişim için savaşıyorlar ve kimin tarafından yönetildiklerini kendileri belirlemek istiyorlar.Devletler insanların refahına odaklanmalı, azınlıkların ihtiyacına değil. Bu insanlar hukukun üstünlüğünü, insan haklarına saygıyı istiyorlar. Bu taleplerin cevabı reformdur. Soru artık ‘reform olsun mu olmasın mı?’ değil, reforma başlamak ve sürdürülebilir organize reformlar yapmak olmalı. Değişim için baskı durdurulamaz ama nereden başlamak lazım? Değişimin yönetilmesi gerekiyor ve öyle inanıyorum ki değişim insanların ve ülkenin çıkarıyla doğru orantılı yönetilecek.
Bir lider, liderlik vasıflarını yerine getiremiyorsa, o zaman o insanlar yönetimi ele alır, liderler insanları takip etmek zorunda kalır. Devletlerin yurttaşlarına koruma sağlaması gerekir. Kanun karşısında herkes eşit olmalı. İstikrarlı ortam bu şekilde ortaya çıkar ve böylelikle bütün faaliyetler barışçıl bir ortamda yürütülebilir. Vatandaşlar için yaratıcı enerji ortaya çıkar ve istihdamı artırıp kalkınmayı hızlandırmış olurlar.Bütün bunlar hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygıya dayanmalı. Uzun vadeli güvenlik, kalkınma olmadan sağlanamaz, uzun vadeli kalkınma da güvenlik olmadan olmaz.’’
” TÜRKİYE İLGİNÇ, DİNAMİK BİR ÜLKE. BİRÇOK DEĞİŞİKLİKTEN GEÇTİ VE HALA DA GEÇİYOR ”
Kofi Annan konuşmasında , Türkiye’nin uluslararası siyasetteki rolüne ilişkin olarak şu yorumda bulundu:
“Türkiye ilginç, dinamik bir ülke. Birçok değişiklikten geçti ve hala da değişikliklerden geçiyor. Doğu ile batıyı birleştiren,bunun yanı sıra çok fazla sunacak şeyi olan bir ülke. Aynı zamanda AB’ye başvurarak reformları daha da ileriye götüren bir ülke. Umuyorum ki bu reformlar devam edecek. Burada küresel sorunlar da tartışılıyor. Türkiye’nin o noktada önemli rol oynadığını görüyoruz. Türkiye, bu bakış açısını sunabilen, Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bir ülke. Laik bir devlet, bu da çok önemli. Mısır ve Tunus’ta olan gelişmeler açısından bazıları onlar için bir model olabileceğini düşünüyor. Bütün gruplara ev sahipliği yapabilecek bir toplumun yaratılabileceğini öne sürüyorlar. Bölgelerin ve farklı grupları, farklı kültürleri temsil eden ülkelerin bir araya gelip uluslararasıdüzeyde toplanması gerekiyor. Türkiye’nin de böyle potansiyel rolü var, zaten G20’de yer almaktadır. Çok önemli ekonomik rolü de var hem ülkede, hem de ötesinde.”
“Değişim Liderleri Zirvesi” nin kapanış konuşmasını Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülen Arınç yaptı.
Bülent Arınç konuşmasında,’’Değişim Liderleri Zirvesi”nin sürekli hale getirilmesinin önemine değinerek, “Değişim Liderleri Zirvesi, dünyanın ve bölgemizin sorunlarına dikkat çektiği gibi dünyanın benzer sorunlarıyla birlikte bunları değerlendirme imkanı sunmaktadır. Rotamız demokrasinin çıtasını yükseltmek, insan hak ve özgürlüklerinin temininde bütün engelleri bertaraf etmektir. Tek gayemiz insanların katılımcı ve paylaşımcı bir ülkede yaşamasıdır. Kendi tecrübemizi herkesle paylaşmaktır. Bizler kendimiz için istediğimizi dostlarımız için de istiyoruz. Adaleti hakkaniyeti barışı demokrasiyi sadece kendimiz için değil bütün insanlık için istiyoruz. ” dedi.