Ahmet Güneştekin’in zihinsel özgürlüğü – Ölümsüzlük Odası
Arkadaşım, hemşerim, halkçı ve emekçi bir sanatçı
21.Yüzyılın Futurist Sanatçısı ve bir Dâhi.
Ahmet Güneştekin aslında bir ‘’Zihin Mühendisi’’.
Hayatı romanları dolduracak kadar düşündürücü.
Eseri gibi hayatı , faaliyetleri ve insanlığa sunduğu katkıları ile değerli bir ‘’İnsan’’.
Sanatçılığa giden yolu Batman’da başladı.
Değerli çalışmaları New York /Marlborough Gallery tarafından keşfedildi ve sanatçıya sponsor oldu. Değerli sanatçı Venedik Bienali başta, dünya sanat başkentlerinde sergilerini açmaya başladı.
Eser ‘‘Contemporary Istanbul 2018’’ programında, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda halka açık, ücretsiz olarak sergileniyor,
Zihinsel özgürlüğüyle sonsuzluk keşfinde ‘‘Ölümsüzlük Odası!’’
Eserin şekillenip ortaya çıkması beş yıl sürmüş.
Güneştekin 130 arkadaşıyla birlikte çalışarak ortaya koyduğu eseri, zihnin sonsuz düşünce dünyasında yaratıcılığının şekillendirdiği öğeleri, mitoslarla ilişkilendirmiş.
Yarım ay şeklinde bir duvar.Bu duvarların üzerlerinde mozaik şeklinde işlenmiş kafatasları ve yedi çeşit boynuz. Yarım ayın ortasında fotoğrafta gördüğünüz devasa bir kafatası. Kafatası Nuh, ağzından sarkan uzun boynuz ise geminin hayvanlarını temsil eden kafatasları. Toplam 22 bin parçadan oluşan eserde gök kuşağının yedi rengi kullanılmış.
Ölümsüzlük Odası 7 ve katları ile ifade edilmiş…?
Eserin ilham kaynağı Babil’in Gılgamış Destanına konu olan ölümsüzlük sırrı.
Bu sır, sanatçının düşsel dünyasında yorumlanarak son halini almış.
Gılgamış’ın ölümsüzlüğün sırrını bulmak için çıktığı yolculuk , Göbekli Tepe’de (Göbekli Tepe, dünyanın ilk yerleşim merkezindeki binlerce yıllık mabet) ortaya çıkan anıtsal yapılarla sahneleniyor.
Güneştekin, Türk, İslam mitolojisi, Gılgamış, Ergenekon ve Nuh Efsanelerindeki farklı insan topluluklarının sosyal, kültürel etkileşimlerini işleyerek, bu sahneyi zihinsel bir bütünlükle eserleştirmiş.
Bu muhteşem eseri her yönden gözlemleyip incelediğinizde tıpkı zamanda bir yolculuk misali, yaşam geçmişten geleceğe belleğinizden defalarca akıp giderken, duygular hafif bir üzüntü bazen hayretle, bazen de kurban edilmişlik hissi ile bir yılan kıvraklığıyla yol alarak, ölümsüzlük odasına yayılıyor.
İnovatif bir zihnin yarattığı bu eser, ‘’Varoluşu, Bilinçli Farkındalığı, Zihnin sonsuz düşünce dünyasını, Ölümsüzlüğü , Sonsuzluğu ,Uzay ve Zamanı’’ hissettiriyor.
Leave a Reply