Perihan USTA

Yönetim Danışmanı & Eğitim Bilimci Araştırmacı Yazar,Baş Denetçi

Page 4 of 13

4.ULUSLARARASI SİGARA İLE SAVAŞ KONFERANSI

4.Uluslararası Sigara İle Savaş Konferansı’nda Sigara İle Flört- “Zihinsel Yaklaşım Modeli” – “ZİHİN MÜHENDİSLİĞİ” Büyük bir ilgiyle izlenen konferans, önemli bir Sosyo-Toplum Projelerinden birine daha imza attı.

17361980_10155117837420040_3897250494724084838_n17553758_10155109106505040_5583545635020407741_n17522535_1142681645860564_2442744319354055008_n Türkiye Savaş Derneği Genel Başkanı Sn. Dr.Mustafa Aydın’ın “Sigaranın ülke ekonomisine zararları ” konusunda açılış konuşmasıyla başladı.Prof.Melahat Dönmez moderatörlüğünde Dr.Ali Demirbağ-İngiltere,Araştırmacı-yazar Perihan Usta, Haber Türk Ana Haber Spikeri Sn.Buse Biçer, Dr.Ender Saraç ve Sunucu Bünyamin Sürmeli’nin konuk konuşmacı olarak katıldığı oturumda “Zehirli Sarhoşluk Hali İçeren İlişkiler ve Sigara ile Flört!” başlıklı sunumda “Sigara içen her bireyin sigara ile flörte başladığından bahsettim”. Konuşmacı olarak davet edildiğim,Marka Tescilini T.C.Patent Enstitüsünden almış olduğum “Zihin Mühendisliği” projesi kapsamında hazırlamış olduğum sunumdan bir alıntı; “Sigarayı bırakmak istiyorsanız önce zihninizde sigara ile ilgili kurmuş olduğunuz düşünce ve inançlarınızı değiştirmelisiniz. Zihin daima net komutlarla çalışır,sigarayı bırakmaya dair zihninize net komut verin. Zihinde sigara ile oluşturulmuş olan “ zevk, hoşnutluk, teselli” formatı, “zehir , hastalık” formatına çevrin. Zihinde sigara ile olan ilişkiye “ iptal şifresi” koyun ve iyileştirme sürecinde zihninizle konuşun ve 21 gün onu doğru bilgi ile besleyin, zihninizle asla inatlaşmayın”.

4.Uluslararası Sigara ile Savaş Konferansı-4.International Smoking Conference”

Zehirli Sarhoşluk Hali İçeren İlişkiler ve Sigara ile Flört!

Konuşmacı olarak davet edildiğim “4.ULUSLARARASI SİGARA İLE SAVAŞ KONFERANSI--4. INTERNATIOANL ANTI- SMOKING CONFERENCE” da  “SSD afis 2Zihinsel Yaklaşım Modeliyle” anlatacağım.

“Kötü alışkanlıklardan kurtulmak, Başarılı ve doyumlu bir hayat yaşayabilmek” için zihni yönetebilmek,  yani “ Zihin Mühendisi” olabilmek , Yeni Dünya’nın bizden istediği beceri.

Unutmayalım ki yeni Dünyanın 3 odağı;  “Yeni Normal, Yeni Denge ve Yeni Zihin “

Hayatın her alanında “Yeni Bir Zihinle” yaşam ritmine kendinizi uyumlayın.Göreceksiniz ki her şey olması gerektiği gibi hedefleriniz doğrultusunda    gerçekleşecek.

Ünlü fizikçi Stephen Hawking ve “Zihin Mühendisliği”

Sadece zihinsel faaliyetleriyle bilimi yönlendiren ünlü fizikçi Stephen Hawking, “Zihin Mühendisliği” projesi araştırmalarımdaki “zihinsel faaliyetlerimizle “ ilgili gerçekleri kuvvetle destekliyor ve örnek teşkil ediyor..
Zihnin dengeli kullanımını şart koşan “Zihin Mühendisliği” projesi bu yüzden bilinmeli, önemsenmeli.

SHEWKINGThe Times gazetesine konuşan ünlü teorik fizikçi Stephen Hawking, Dünya ve insanlığın gidişatının insanların saldırganlık içgüdülerinden dolayı kaygı verici olduğunu belirtti.Hawking’e göre insanın saldırganlık içgüdüsünün teknoloji nedeniyle bir yıkıma dönüşebilmesinin söz konusu olduğunu belirterek, teknolojinin kontrol altına alınması gerektiği uyarısında bulundu ve ekledi; Medeniyetin başlangıcından beri saldırganlık hayatta kalmak için işlevli. Ancak şimdi, bu saldırganlığın nükleer ya da biyolojik savaş yoluyla bizi yok etmesi mümkün. Mantığımız ve aklımız yoluyla, bu içgüdümüzü kontrol etmemiz gerekiyor.”Bu kontrol ise “zihinsel denge” ile sağlanıyor.
Hawking’in bu sözleri, onun hastalığıyla gizemli bir kişilik oluşturmasının gizemine dikkatimi çekti. Stephen Hawking 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (Als) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden, ancak beynin zihinsel faaliyetlerine zarar vermeyen bu hastalık ile Hawking tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm oldu.Ünlü fizik-bilim insanı, 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğundan dolayı koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyor. Zihinsel faaliyetleriyle dünyadaki varlığını sürdürüyor.
Prof. Paul Kroll’un (Michigan Üniversitesi) dediği gibi, “insanın saklı evreni zihin keşfedilmeyi bekliyor”.
Hewking, bugün dünyada yanlızca zihinsel faaliyetleriyle dünyaya yön veren, bilimsel çalışmalar yapan , zihnin önemini bu çalışmalarıyla vurgulayan yaşayan bir MUCİZE.
Zihinsel çalışmalarıyla, evrenin bilinen en kışkırtıcı sırlarına kapı aralıyor.

Yaklaşık 24 yıldır araştırdığım ve “Dünyayı insan için anlamlı kılan nedir? “ sorusuna cevap veren tek gerçek ”insanın saklı evreni zihin” oldu.
Araştırmalarımı ve analizlerimi topladığım “Zihin Mühendisliği” projesi, insanın er veya geç farkında olmasını gerektiren yöntem ve teknikleri içeriyor.

2001’nin Ocak ayında, Türk Patent Enstitüsünden “Marka Tescilini” aldığım bu proje, şirketlerin ve bireylerin, uygulayacakları ve kuracakları sistemlerde, şirketlerin “Sürdürülebilir Karlılık- Performans” için ve “Yeni Çağ”ın ana prensibi olan “Yeni Bilinç” için, öncelikle “Zihinsel Sistemlerin” kurulmasının gerekliliğini önemle vurguluyor.
Bu bir zorunluluk değil ama önemli bir gereklilik.
21.Yüzyılın agresif iş dünyasında var olabilmenin gerekliliği.
Çünkü gittikçe karmaşık hale gelen dünya düzeninde geleceğin iş gücü ciddi bir tehdit altında.
Eski zihin yapısı yok artık.
Yeni Dünyanın 3 odağı; Yeni Normal, Yeni Denge ve Yeni Zihin
Yani yeni dünya anlayışı bize diyor ki, şirketlerde daha nitelikli iş gücünün oluşturulması için öncelikle “zihinsel denge ” şart.
İnsanoğlunun doğuştan sahip olduğu şifreli hazine olan zihin, insanın saklı bir evreni.
Zihin şifresi çözüldükçe, büyüyen, güzelleşen ve anlam taşıyan bir evrene dönüşür.
Bu evren bizden sadece bir tek şey bekler;
Zihinsel oyunların kuralını bilmek ve bu oyunları kurallara göre oynamak.
Zihin insanoğlunun yaşamına kumanda eden bir makine ve 24 saat hiç durmadan çalışır.
Ölüme kadar durmak nedir bilmeden çalışan ve açma kapama düğmesi olmayan zihin, disipline edilmek zorundadır, çalışma prensibi bunu gerektirir çünkü zihin bir yazılım programı gibi çalışır.

Albert Einstein’ın,“Tanrı’nın zihnini bulmak isterdim, geri kalanlar detaydır ” derken, yüzyıllar önce zihnin önemini vurgulamaya çalışmış ve bilimsel çalışmalarını zihinsel denge üzerinden yürütmüştür.

Bu bağlamda “Zihinsel Denge” şifresini formüle eden, “ZİHİN MÜHENDİSLİĞİ” projesini şirketlerde “Eğitim ve Konferans” dizisi olarak sunarken, aynı isim adı altında kitap çalışmalarımda yayınlanmak üzere devam ediyor.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 2017 ve LİDERLER

ÇİN Devlet Başkanı ,Komünist Parti lideri Şi Cinping’in Davos’ta ki açılış konuşmasında “küreselleşmeyi” savunuyor ve şöyle diyor;

“Biz Çinliler eskiden küreselleşmeye karşıydık. Ama sonradan anladık ki ekonomik entegrasyon iyi bir şeydir. Dünya ekonomisi bir okyanustur. Biz küçük göllere dönemeyiz. Bir ticaret savaşına girersek, bunun kazananı olmaz”.

Amerika’nın seçilmiş başkanı Trump ise korumacı bir ekonomiye gideceğini seçimi kazandığında ifade etti ve hızla, doları güçlendirme politikalarını sürdürdü, sürdürmeye devam ediyor.

“Nevada Planı” bu politikalardan biri idi.

Dünya çok farklı LİDERLİK figürlerine tanıklık ederken diğer bir yandan da “Yeni Denge” arayışlarına devam ediyor.

Zirvede açıklanan ‘EDELMAN ENDEKSİ’ çok önemli sonuçlara işaret ediyor:
Dünyanın en zengin 8 kişisinin varlığı, dünyanın yarısının sahip olduğunun toplamı kadar.
Yani 8 insanın sahip olduğu zenginlik, 3.6 milyar insanın elindekinin toplamı kadar.
DAVOS’TA KONUŞULAN BU 8 ADAM KİM?
Bill Gates: (Amerika) Microsoft
Amando Ortega: (İspanya) Zara
Warren Buffet: (Amerika) Finansal yatırım)
Carlos Slim Helu: (Meksika) Telekom
Jeff Bezos: (Amerika) Amazon
Mark Zuckerberg: (Amerika) Facebook
Larry Ellison: (Amerika) Oracle
Michael Bloomberg: (Amerika) Medya ve finans

Dünyadaki dev büyüklükteki 10 şirketin kârı, dünyadaki şirketlerin yüzde 80’inin toplamına eşitmiş…

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), dijital dünyanın kalbinin attığı Silikon Vadisi’ne 100’e yakın insanın çalıştığı büyük bir ofis açma kararı alıyor ve ofisin başına Murat Sönmez’i getiriyor.

KATLI BÜYÜYEN ŞİRKETLER

FORMÜL;Katlı değere sahip pazarlama = Bağımlılık Yapan Fikirler + Akıllı Ağlar= Süper Hızlı Büyüme
17.MCT Pazarlama Zirvesi, “Thinkers50” listesinde “Guru Radarı” olarak gösterilen Peter Fisk’in iş dünyasına yeni iş trendlerini sunumuyla başladı.
Ana tema; EXPONENTIAL ADDICTIVE IDEAS; İştah açan zihinler, bağımlılık yapan fikirler.
Konferans Başkanı Peter Fisk “Katlı Değer Büyüme”formülünü şöyle özetledi;
21.Yüzyıl şirketleri; akıllı iletişim ağları ve bağımlılık yapan fikirler üzerine kurulmuş olup platformlar ve ortaklıklar aracılığıyla inanılmaz bir hızda büyümektedirler, Lineer değil Geometrik yani katlı değer ile büyümektedirler.
Airbnb dünyanın en büyük konaklama hizmeti sağlayıcısı olmasına rağmen tek bir gayrimenkulü yok. Facebook, dünyanın en büyük medya platformu olmasına rağmen hiç içerik üretmiyor. Alibaba stok bulundurmamasına rağmen dünyanın en değerli perakendecisi. Uber dünyanın en büyük taksi şirketi fakat kendine ait bir aracı yok, “3 yılda 19 milyar dolar büyüyen veya 5 yılda 60 milyar dolar büyüme gösteren Uber,11 yılın sonunda 130 milyar dolar değer yaratan Alibaba, bu şirketler katlı büyüme yaşamaktadır.
1, 2, 3, 4, 5, 6 yerine 1, 2, 4, 16, 64, 256… şeklinde ilerleyen büyüme.
Bunun bir formülü var; Katlı değere sahip pazarlama = Bağımlılık Yapan Fikirler + Akıllı Ağlar= Süper Hızlı Büyüme

“KATLI BÜYÜME” HİKÂYESİ
Bir gün Pers Kralı vezirini yaptığı işlerden dolayı ödüllendirmek istemiş “dile benden ne dilersen” demiş. Vezir, “çok bir şey istemeyeceğim” demiş kanaatkâr davranarak. Satranç tahtasının ilk karesine bir adet, ikinci karesine 2, üçüncü karesine 4, dördüncü karesine 8 olmak üzere 64 üncü kareye kadar bu şekilde katlanarak artacak sayıda buğday tanesi konulmasını ve sonuçta elde edilecek buğday tanelerinin kendisine verilmesini istemiş. Kral bu küçük ve mütevazı isteğe itiraz etmişse de vezirin ısrarı üzerine kabul etmiş.
Ancak, kralın bu konu için görevlendirdiği memuru buğday tanelerini satranç tahtasına yerleştirmeye başladığında acı bir sürprizle karşılaşmış. Buğday tanelerinin sayısı , her bir karede öylesine inanılmaz artıyormuş ki, kral bir süre sonra bütün ülkenin depolarındaki buğday tanelerinin bile yeterli olamayacağını fark etmiş ve “KATLI BÜYÜME-GEOMETRİK BÜYÜME” ile böylece tanışmış.
Her yıl ileriye doğru bir adım attığınızı düşünün, 30 yıl sonra 30 adım atmış olacaksınız. 1… 2… 3… 4… 5… Bu, doğrusal düşünme şeklidir. Katlı değer yaratılan bir dünyada ise 30 yıl içinde 1 milyar adım atmış olacaksınız. 1… 2… 4… 16… 256… İşte bu büyük düşünmektir.
Gelecek 5 yılı ve yeni dev teknoloji dalgalarının hayatımızı ve işlerimizi nasıl kolaylaştırıp nasıl hızlandıracağını düşünmek zorundayız.
Katlı büyüme için “MARKA ÖLDÜRMEYİ ÖĞRENİN” diyen Marka Profesörü Mark Ritson,
pazarlama dünyasında başarının ilk kuralının konumlandırmayı doğru yapmak olduğunu söyledi. Bir fikri başarıyla hayata geçirmek için atılması gereken adımları sıralayan Ritson, “Hedefleme, Konumlandırma,Uygulama,Marka Kodlarını Kullanmak ve eğer gerekiyorsa fazla markaları öldürerek onlara ayırdığınız bütçe ve zamanı başarılı olacak tek bir işe adamak katlı büyüme başarısını getirecektir” diye konuştu. Katlı büyümeyi elde etmek için daha az şey yapmak gerektiğine değinen Ritson, “Dikkatinizi dağıtmayın, tek bir markaya odaklanın. Strateji ne yapacağınıza değil yapmayacağınız şeye karar vermektir. İnovasyon, dürüstlük, değer, dijital ve güven kelimelerine dikkat edin. Bu kelimeler felakettir, kendi müşterilerinizi ve onların kafasında ne olduğunu düşünün, yeni ve kolay kelimeler bulun” dedi.
Günümüzde pazarlama alanındaki başarınız iki temel noktaya dayanır: Bilginiz ve uygulama hızınız.
Başarılı olmak için hem etkin pazarlama teknikleri alanında bilgili olmanız, hem de bunu hızla uygulayabilmeniz gerekir. Aksi takdirde rakipleriniz tarafından çok çabuk taklit edilirsiniz. Kullanmadığınız bilgi çok çabuk çürür.
Dikkat: Eğer satış ekibiniz bilgili ve satış süreçleriniz yeterli değil ise yapılacak pazarlama çalışmalarından istediğiniz sonuçları elde etmeniz güç olabilir. Pazarlama çalışmalarına başlamadan önce satış ekibinizin yetkinliklerini ve becerilerini güçlendirmenizi öneririz. Aksi takdirde yarattığınız yeni müşteri adayları, başarısız satışlar olarak size yansıyacaktır. Bununla ilgili pek çok bahane duyacağınıza (fiyat, zaman, rakipler gibi) emin olabilirsiniz. Bu yayından en iyi sonuçları ürün veya hizmet kaliteniz müşteri beklentilerini karşılıyorsa ve güçlü bir satış ekibiniz varsa elde edebilirsiniz.

“Nevada Reno” Planı ve Dolar’ın ana vatanına dönüş yolculuğu!

ABD’nin seçilmiş başkanı Trump, seçim sürecinde verdiği röportajda, “Başkan seçilirsem Apple’a, bilgisayarlarını ve diğer ürünlerini bu ülkede ürettireceğim” demiş. Bunu nasıl yapacağı sorusuna ise “Tim Cook’un üzerine öyle bir çökerim ki Silikon Vadisi’ne gidene kadar kendine gelemez” cevabını veriyor.
Ve şimdi, Trump başkan oldu, ekonomiyi ABD’de canlandırmak üzere yaptırımlara başladı bile.

Trump parayı çok seviyor ve “paranın babası gibi” görüyor kendini.(Haksız da sayılmaz)

Dünyanın dört bir yanına dağılmış yeşil dolarları, ekin hâsılatı gibi topluyor,Maaşallah…..

Dolar aldı başını gidiyor, bize sormuyor bile.(Siyasi nedenleri bir tarafa bırakalım.)

Nereye? Nevada Reno’ya.reno-nevada

Nevada Reno planına evet diyen, Apple, Microsoft, Coca Cola, Google, Oracle, General Motors artık Amerika’nın en fakir bölgelerinde yatırım planlarına başladı.

Bu planla, Avrupalı ve Uzakdoğulu şirketlerin de ABD’ye gelmesi sağlanacak. Özellikle Japon ve Güney Koreli şirketler, parasını Nevada Reno’da değerlendirecek. Onun karşılığında Amerikan devleti o ülkelere belli ölçülerde dolar akışı sağlayacak.
Reno,ABD’nin Nevada Eyaletinin Las Vegas’tan sonra en fazla nüfusa sahip ikinci şehri.Sierra Nevada sıradağlarının eteğindeki çöl vadisinde kurulmuştur. Dünyanın ‘En Büyük Küçük Şehri’ olarak tanınan Reno, kumarhaneleri ile ünlüdür.Kaynak:Araştırmalar

“#MISSING TYPE, KAYIP HARF” Hareketi

BÜYÜK ŞİRKETLERİN “ #MISSING TYPE, KAYIP HARF” HAREKETİ

Popüler şirketler , logolarındaki A, B ve O harflerini kaldırarak kan bağışının önemini vurgulamak ve bağış oranını arttırmak için  16 – 21 Ağustos 2016 tarihleri arasında sürecek ve 21 ülkede devam edecek  olan  kampanyaya destek veriyor.Bu harekete katılanlar arasında Microsoft, Google, Tesco gibi markaların yanı sıra, Amsterdam, Toronto gibi ünlü şehirler de var.Google ve Microsoft logolarındaki  O harflerini kaldırarak kampanyaya destek veriyor.G

ASPIRATIONAL GENERATION

ASPIRATIONAL GENERATION,BBMG ve Globescan’ın 22 ülkede yaptığı bir araştırmayla tüketici sınıflamasına getirdiği yeni bir kavram.

X,Y,Z jenerasyon sınıflamasından, “tüketiciler kim ve dünyayı nasıl algılıyor,görüyor” bakışı ile yapılan bir sınıflama hızla yükseliyor.Tüketicileri yaşa göre değil ihtiyaçlarını karşılamadaki arzuları,diğerlerini etkileyenler ön plana geçiyor.

Peşine takan,öykünülen tüketiciler.Bunlar başkaları tarafından doğru işler yapan insanlar olarak görülüyor. Tarzları,sosyal statüleri ve sürdürülebilirlik değerleri olan bu nesil, pazarlamaya yön veriyor.

“İş ortamının yeni normali VUCA”mı?

Power of Happiness Platformu tarafından, düzenlenen “İş’in Sırrı Mutluluk Konferansı”sının  teması “Resilience”, “Zor zamanlarda Mutlu Olma Sanatı”. “Resilience” aslında biz insanlara özgü bir sanat, öz’müze dokunarak mutluluğa giden yolun “Biz’den Biz’e” olduğunu vurgulayan bir sanat.Bu sanatın önemine değinen konferans aynı zamanda  günümüzün karmaşa ve kaosu için güzel bir mesaj niteliğindeydi.

Konferansta işlenen VUCA, Resilience  teması ile ” sebep-sonuç” ilişkisini taşıyan bir formülü özetler gibiydi.

Sormak gerekiyor “İş ortamının yeni normali VUCA”mı?

 “İŞ DÜNYASINDA NELER DEĞİŞİYOR” sunumuyla Dr. Nilsen Altıntaş’ (Türk Ekonomi Bankası VP) iş ortamının yeni normali VUCA’yı anlattı.

VUCA aslında Amerikan ordusunun icadı olan bir terim olmasına rağmen günümüzün “Değişken, Belirsiz, Karmaşık ve Muğlak” iş ortamlarında geliştirilecek stratejileri de özetleyerek günümüz iş dünyasına damgasını vurmaya çalışıyor.Liderlerin yeni iş tanımı olarak popüler hale gelen VUCA, iş  dünyasının gerektirdiği değişime hızla adapte olmak ve değişikliklere uygun stratejiler geliştirmek” olarak tarif ediliyor.

ŞİMDİ  VUCA  ZAMANI

Dünya iş trendlerine kapı açan, MCT, 21.İnsan Kaynakları Zirvesi

MCT, 21.İnsan Kaynakları Zirvesi “Smart Simplicity, Akılcı Sadelik” konusunu iş dünyasının gündemine taşıdı.
Neden “Akılcı Sadelik’’?
Karmaşa ve kaoslarla çalkalanan bir dünyadayız ve bu dünya belirsizlikler içinde yol almaya çalışırken, şirketleri de damardan vurarak ekonomik refahı daraltıyor.
Bu yüzden şirketler 21.yüzyılda ayakta kalabilmek adına yeni çözüm arayışlarında.
Şirketlerin performans göstergelerinden anlaşılacağı üzere, mevcut geleneksel organizasyon ve insan kaynakları anlayışları bu belirsizliklerle baş etmekte zorlanıyor.
Bu durumda şirketler gittikçe daha nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyuyor.
Konuyu akılcı bir sadelikle incelemeye aldığımızda, sorunun kısır bir döngüyle daha da büyüdüğünü görmek mümkün. Dünyada ki karmaşa insan zihninde korku ve endişe oluşumuna sebebiyet veriyor.
Dünya bu olumsuzluklarla beslendikçe, “insan ve dünya” eş salınımlarla bu kısır döngüyü besliyor gibi. Bu kısır döngüde tıkanan sistemlere “Akılcı Sadelik’’ tabi ki çözüm olabilir.
Ancak bunun yolu bilinmeli ki önce “Zihinsel Sadelik” ten geçer.

Yaşam formülü bize şunu söyler ;Zihin SİZ’ siniz, siz ZİHİN’siniz.
Bu durumda çözüm; Eski zihin yapısı artık değişmek zorunda.
Ülkelerin yönetiminde de bu böyle, şirket yönetiminde ve bireysel yaşam yönetiminizde de kural bu’dur.
Yayında olan “ZİHİN MÜHENDİSLİĞİ” kitabımda zihinsel değişimi anlatan yol haritası , “Akılcı Sadelik” konusunu ve teknikleri işlemektedir.

Karmaşa ve kaosun yaşandığı bu çağda dünya 3 odağa acilen ihtiyaç duyuyor;
Yeni Zihin, Yeni Denge ve Yeni Normal.
Yeni zihin yapısı dolayısiyle “Akılcı Sadelik” kaçınılmazdır.
Kaliteli bir zihin sadelikle beslenir.
Vahşi kapitalizmin hakkından gelen ve şirketlerin şiddetle ihtiyaç duyduğu “Esnek ve Çevik Organizasyonlar” da sade bir zihinle beslenen akılcı yöntemlerle kurulabilir.

Sadece iş dünyasında değil, ülkemiz yönetiminde de bu gündeme dikkat çekmeyi başaran “MCT- Management Centre Türkiye” ekibine, bu karmaşa ortamında sürdürülebilir başarılar diliyorum.

« Older posts Newer posts »

© 2024 Perihan USTA

Theme by Anders NorenUp ↑